Bozup gitmek
Posted: 31 Mart 2015 Salı by bülent usta in
0
90’larda öğrencilik yaparken 80’lerde
duvarlara yazılan sloganlar tam silinmemişti, Beyazıt Meydanı’nın tarihsel
anlatısı devam ediyordu. Belki de o yüzden kitap okumanın anlamı farklıydı,
âşık olunca daha bir şiir oluyordu insan. Çorlulu Ali Paşa Medresesi’ne gidip
nargile tüttürürken, dünyanın merkezindeymiş gibi hissedilirdi. Beyoğlu’na
çıkınca bir öznellik akışına kapılmak mümkündü, kitapçılar, sinema salonları,
çalan müzik, her şey bir şiir dizesinden ya da roman sahnesinden çıkmış
gibiydi. Yargısız infazların, zorla kaybettirmelerin yaşandığı o karanlık
günlere dair bir güzelleme yapacak değilim. Ama bugün nesnel dünya öznelliğe
baskın ve Beyoğlu’nda kitapçıların kapanıp lüks mağazaların açılması gibi her şey
başka bir biçime kavuşuyor. Bu değişimden edebiyat ve sanat da payına düşeni
alıyor, kolay okunmak ve anlaşılır olmak temel bir kaygı artık. Derinleşmek
için vakit kalmadı, aşkta bile.
Edebiyatın eskisi gibi toplumsal yaşamda
önemli olamayışı, gerçekte insana dair duyulan inancın azalmasıyla, insanın
insandan korkmasıyla ilgisi varmış gibi geliyor bana. Korktukça, insanlar
arasındaki duvarların kalınlığı artıyor, duvarlar kalınlaştıkça daha da
korkuluyor. Gezi gibi barışçıl bir hareketten muhafazakârların korkmasının
belki de tek açıklaması, direnişin getirdiği yenilikler ve öznelliğin ortaya
çıkışıydı. Saçma sapan komplo teorilerine inanmayı tercih etmelerine başka bir
izah getiremiyorum. Bugün yaşanan bireycilik, kendi kaderini çizen ve kendini
gerçekleştiren bir modelden çok, hayatta kalmaya odaklandığı için de, gelecek
tahayyülüne ihtiyaç duymuyor. İnsanın gelecekten kopması, siyasetten ve
gerçeklikten de kopması anlamına geliyor ki, IŞİD gibi örgütlerin taraftar
toplaması ya da kafa kesmeli propaganda yapmayı tercih etmesi, totaliter
anlayışların ülke yönetimlerini ele geçirmesi, günümüz insanının korkularıyla
alakalı. Çaresiz özne, insana düşman bir dünya algısıyla hayat bulurken,
dünyaya güvensizlik, psikolojik yardım için kliniklere başvuranların sayısını
artırıyor.
Bülent Usta (BirGün Gazetesi, 3 Aralık 2014)